Sultan Selahaddin El Kürdi / Reha Çamuroğlu
- SEVGİ İPEK
- 27 Eki 2021
- 1 dakikada okunur
Reha Çamuroğlu’nun okuduğum ilk kitabıydı. Kitabı beğendim, çok akıcıydı. Ama o kadar masalsı bir anlatımı vardı ki bir noktadan sonra bu beni rahatsız etmeye başladı. Sonuçta Selahaddin Eyyübi ( gerçek ismi Yusuf’muş kitabı okurken öğrendim :) ) gerçek bir tarihi karakter. Bildiğimiz üzere kutsal toprakları yani Kudüs’ü haçlıların elinden alan bir İslam savaşçısı. Bu tarihi kahramanı masalsı anlatmak güzel ama fazla masalsı olmuş. Hikaye inandırıcılığını kaybetmiş. Bu arada kitaptan öğrendiğim kadar Sultan Eyyübi’nin amcası Şirkuh da çok cesur ve nüfuz sahibi biri imiş. Selahaddin Eyyubi amcasının yanında yetişmiş. Öyle cesur bir adamı da anmadan geçmek istemedim. Kitabın geçişlerinde mola gibi anlatılan Süleyman ve Cafer’in hikayelerini çok beğendim. Bu kısa kısa aralara eklenmiş hikayeler kitabı okurken çok iyi geldi. Kitabın konusu ile alakası yoktu. Biri çocuk biri bilge iki yolcunun hikayesi gibi düşünün. Hatta hikayenin birini ekliyorum;
“ Önde Süleyman yürüyordu. Hemen iki adım sağ gerisinde Cafer. Yanında yürüdükleri nehir kıvrıla döne, yer yer girdaplar yaratarak gürültüyle akıyordu. Bahar olmalıydı.
“ Akan su da kirlenir, “ dedi Süleyman.
“ Eee?” der gibi baktı Cafer, “ Yani?” dedi.
“ Yani durgunu da, akanı da kirlenir. Sen hangisi olmak isterdin? "
Tereddütsüz cevapladı Cafer:
“ Elbette akan. Akarken hem kirlenir, hem temizlenir. Durgun olanın çaresi yok. "
Ya böyle işte hikayeler :) Kitabı beğendim tavsiye ederim. İyi okumalar.

Comentários